Bu bir LAMA ve lamalar tükürür. Tükür oğlum benden TUİK formu isteyenlere TÜÜÜ de...

Bir mali müşavir olarak hizmet sektöründe olduğum için bana da TUİK formu gelmiş, şaşırdım bir yandan da sevindim istatistiki verilerin oluşmasına yardımım dokunacak diye. Fakat TUİK benim istatikleri düşüreceğimi bilmiyor galiba :)

Memur : İyi günler adınıza düzenlenmiş tuik formu var.
 
Ben : Emin misiniz? Neymiş bakıyım benim adım.
 
Memur : Hasan Volkan ÇEVİK değil mi beyefendi?
 
Ben : Evet. Allah Allah iyiymiş :)
 
Memur : Şu şu adres sizin mi beyefendi.
 
Ben : Evet benim ama o benim ev adresim işyeri adresim o değil yani.
 
Memur : Peki beyefendi neden ev adresinizi veriyorsunuz.
 
Ben : Çünkü ben salağım, senin kadar bilmiyorum. Mali müşavir olduğumu söylüyorum, sence adresimi yanlış vermiş olabilir miyim?
 
Memur : Biz adresleri vergi dairesinden alıyoruz, onlar öyle söylemiş olabilirler.
 
Ben : Git onlara sor o zaman, neden adresi yanlış yazıyorsunuz diye.
 
Memur : Tamam yanlışlık olmuş herhalde. Peki mail olarak atsam cevaplar mısınız?
 
Ben : Yok kardeşim posta yapın bana, gönderin özel tükenmez kalemimle dolduracam.
 
Memur : Eee şey, o zaman alıyorda onun için demiştim.
 
Ben : Benim zamanım var sorun değil.
 
Memur : Peki hangi adrese göndereyim, şimdi verdiğiniz adrese mi yoksa bizde görünene mi?
 
Ben : Farketmez ikisi de benim adresim nasılsa.
 
Memur : Peki tamam iyi günler. (Mail atamadı ya sesi bozuk biraz)
 
Ben : Saolun size de. (İçimden orucu zedeleyecek sözler sarfederek. Sen affet yarabbim) :)))
 



Öyle bir denetim ki, bir meslek camiasını birbirine kattığı gibi şahısların kişisel gelişimlerine de katkı sağlıyor. “Şimdi benim böyle bir iş yapmak gibi bir niyetim yok yada bu işi yapacak alanlar henüz belli değil ama belli mi olur hele bir alayım denetim yapma yetkisini ya yapmak istersem, ilerde ne olacağı belli mi olur?” diyenler içeride dışarıda o kadar çok ki… Geçiş süreci diye bu kargaşa ama bu süreç geçtikten sonra öyle bir yapsınlar ki şu denetim yetkilendirmesini durum netleşince, (kimlerin denetleneceği gibi) sadece denetim işini fiilen yapacaklara verilsin bu yetki. Bir SMMM olarak müşavirliği veya denetimi seçmeyelim mesela yada bir devlet memuru, memurluğu yada denetimi seçmeli.

Herkes işini yapmalı ve layıkıyla yapmalı, öyle her şeye atlamamalı. Ondan sonra hasbel kader birileri tarafından sağlanan kıyaklarla denetim yapma yetkisini alınca bu işin gerçek hak edenleri olup bu yolu tercih etmeyen veya edemeyen SMMM’leri küçük görmeye, kötülemeye başlamasınlar şimdiki gibi. Örneğin bakanlık müfettişleri bu yetkiyi almış olsalardı yapacakları ilk iş SMMM’leri kötülemek olacaktı şimdi birçoklarının yaptığı gibi. Sanki bütün SMMM’ler kötüymüş işe yaramazmış gibi. Bizim mesleğimizde de vardır kötüler, bakanlık müfettişlerinde ve diğer yerlerde olduğu gibi ama kimse bu mesleği layıkıyla yapanları da aynı kefeye koyarak bizim meslek camiamızın tamamına dil uzatamaz.

Kanundan nizamdan bahsedenler kanun apaçık önünüzde duruyor, SMMM’lerin denetim yetkisi vardır. Türlü ayak oyunlarıyla kısıtlanmaya çalışılması en hafif tabiriyle hak gaspıdır. Bir toplumda objektif kararlar vermek bu kadar mı zordur illa birilerinin kendilerini yüksekten görme duygularının esiri mi olmalı bizleri yöneten saygı değer kanun ve yönetmelik düzenleyiciler.

Lütfen en azından biz aynı mesleği icra eden meslektaşlar olarak mesleğin geneline hitap eden düzenlemeler yapılmasını sağlayacak çalışmalar yapılabilmesi için gayret gösterelim. Aksi takdirde eskiden ve halen yaşandığı gibi SM-SMMM-YMM, yaşlı-genç, bağımlı-bağımsız, gibi hiçbir anlamı olmayan tartışmaların içinde debelenip durur ve hiçbir şey elde edemeyiz. Tıpkı şimdiki gibi. Tabi belirli bir zümreye yetkiler verilmesi ve hasbel kader sizinde o zümrenin içinde yer alıyor olup kendi menfaatinizi sağlama almanız bütün meslek camiasını kapsayan bir başarıdan önemli değilse.

Unutmayın bir şeylerin düzelmesi için mesleğimizi sevmemiz ve bizimle aynı işi yapan meslektaşlarımıza da saygı duymamız gerekir. Başarılar.

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir